İnsanlık İçin Kaçınılmaz Yol Ayrımları
Önceleri evrim genleri aktararak yeni bir yaşam yoluyla insan türünün devamlılığını sağlamayı başardı. Çünkü türün devamlılığı için yeni bir canlı oluşturmak mevcut olanı sürekli iyileştirmekten ve bunu sürdürmekten daha kolaydı.
Dünya büyüktü, kaynaklar neredeyse sınırsızdı. İnsan ise milyonlarca türden sadece biriydi. Sayısal olarak da çoğalıp yayılması gerekiyordu. Böylece insan türünün birlikteliği toplulukları yaratacak ve insan türünün devamlılığı garanti altına alınacaktı. Homo Sapience 60 bin yıl önce ortaya çıktı ve bu süreçte sürekli yeni birliktelikler oluşturup gelişti.
İnsanlık tarihinde ilk defa insan türünün hayatta kalması ve türünün devamlılığı için mevcut olanı iyileştirmek ve bunu olabildiğince sürdürmek yeni bir canlı oluşturmaktan daha avantajlı ve olası olabilir. Çünkü insan popülasyonu mevcut dünya kaynaklarının sınırlarına ulaşmış durumda. Buradaki yol ayrımını insanlığın uzaya yayılıp yayılamayacağı belirleyecektir. Eğer uzayı kolonileştirebilirsek daha önce olduğu gibi türün yeni üyelerini kalıtım yoluyla arttırmaya devam edeceğiz.
Ancak bu olmazsa, evrim ilk defa, 3 milyon yıl sonra insanlık için bir yol ayrımına gidebilir. Bu durumun emarelerini son 50 yılda hissetmeye başladık. Özellikle son 20 yılda meydana gelen ileri teknoloji uygulamaları ve viral salgınlar dikkat çekici iki gösterge.
İlk olası yol İnsan ömrünün uzaması ve doğurganlığın azalması olabilir. Bu yol birkaç farklı şekilde gerçekleşebilir. İnsan eliyle yön verilebileceği gibi biyolojik yolla da bu yola gidilebilir. Dijital dünya daha da gelişip trans-hümanizme ulaşabilirse insan-makine kaynaşması insan ömrünü arttırabilir. Bu da insan türünün kendi evrimine yön veröesini sağlar. İnsan ömrü artınca doğurganlık azalır ve türün devamlılığı sağlanır.
Biyolojik yolda ise viral salgınlar insan sayısını dengeleyebilir. Dahası arka arkaya mutasyon geçiren viral salgınlar insanların bilinçli olarak doğum kontrolüne gitmelerini sağlayabilir.
İnsan eliyle yapılabilecekler için de insanlığın şimdiye kadar olduğundan daha cesur davranıp radikal kararlar alması gerekecektir. Hem de dünyadaki tüm insanların aynı kararı güçlü bir şekilde uygulaması. Böyle düşününce durum hiç de iç açıcı değil. Tarih boyunca yeryüzündeki tüm insanlar biraraya gelip ortak karar almadı hiç. Ama bu sefer hiç bir şey aynı değil.
Artık tüm dünyanın anında birbirinden haberdar olabileceği ve bağlantılarını kesintisiz sürdürebilecekleri teknolojileri var. Dahası insanlık birçok şey deneyimledi ve hiç olmadığı kadar bağımsız. Toplumsal, kültürel, dini veya devletsel baskılar artık insanları dünyanın geri kalanından izole edemiyor.
Eğer o gün gelir de insalığın kendisinin yok olması söz konusu olursa insanların birleşeceğine inanıyorum. Diğer tüm dogmaların ve yapay örgütlenmelerin ötesinde, yokoluşa karşı isyan başlatabilirler. Bunun için gerekli araçlara, bilince ve yeteneğe sahip insanoğlu.